Bugün gluten hassasiyeti olan bireylerin yüzde 52’sinde depresyon görülmektedir . Gluten hassasiyeti olan ergenlerde de depresyon görülme oranı yüksektir . Özellikle de çölyak hastası olan ergenlerin depresyona girme riski yüzde 31 oranında daha yüksektir ( sağlıklı ergenlerin yalnızca yüzde 7’si bu riskle karşı karşıyadır ) .
Peki ya depresyon ve bağırsak hasarı arasında nasıl bir ilişki vardır ? Bağırsak çeperi çölyak hastalığı nedeniyle hasar gördüğü zaman çinko , triptofan ve B vitaminleri gibi beyin sağlığını koruyan temel besin maddelerini gerektiği gibi ememez . Dahası bu besinler serotonin gibi nörolojik kimyasalların üretilmesi için de gereklidir . Kendimizi iyi hissetmemizi sağlayan hormon ve kimyasalların büyük bir kısmı da günümüzde bilim insanlarının “ikinci beyin” adını verdiği bağırsakların çevresinde üretilir . İnce bağırsağınızdaki sinir hücreleri hem kasları , bağışıklık hücrelerini ve hormonları dengeler , hem de vücudunuzdaki serotoninin yaklaşık yüzde 80 ile 90’ının üretiminden sorumludur . Aslında bağırsaklarınızdaki “ beyniniz” , kafanızın içindekinden daha fazla serotonin üretir .
Aralarında D vitamini ve çinkonun da bulunduğu bazı önemli besin maddelerinin eksikliği depresyona neden olabilmektedir . D vitamininin , duygudurumunu dengelemek gibi birçok önemli fizyolojik süreçte kritik rol oynadığını zaten biliyorsunuz . Çinko da vücut mekanizmalarında adeta on parmağında on marifet olan bir usta gibi çalışır . Bağışıklık sistemini desteklemesinin ve hafızayı dinç tutmasının yanı sıra çinko , beyin dostu nörotransmiterlerin üretilmesi ve kullanılabilmesi için de gereklidir . Bu veriler , major depresyon tedavisine ek olarak çinko takviyesi almanın antidepresanların etkisini güçlendirdiği bulgusunu açıklamaya da yardımcı olacaktır .
Psychology Today dergisi için yazdığı makalede Doktor Greenblatt şöyle diyor : ‘’ Teşhis edilmemiş çölyak hastalığı depresyon belirtilerinin şiddetini arttıra bilir . Hatta depresyonun altında yatan nedenin çölyak hastalığı olması da mümkündür. Depresyon şikayetleriyle gelen hastalarda beslenme yetersizliği olup olmadığı incelenmelidir . Belki de asıl sorun depresyon değil beslenme yetersizliğidir . Çoğu hekim reçete yazmaya o kadar alışmıştır ve bu o kadar kolaylarına gelmektedir ki, beslenme yetersizliğini göz ardı ederler ve hastalalarına gluten hassasiyeti testleri uygulamayı akıllarına bile getirmezler “
Bu çalışmaların çoğunda ortak noktanın , beyine bazı şeylerin düzelebilmesi için gereken sürenin uzunluğu olduğunu belirtmekte fayda var . DEHB ( yani dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu ) ve anksiyete gibi davranış bozukluklarında olduğu gibi , depresyon vakalarında da hastanın tam anlamıyla iyileşme gösterebilmesi en az üç ay sürebilmektedir .
Peki ya hangi besinler gluten içerir ? Kısa liste ise şöyle : buğday unu, buğday nişastası, kahverengi un, kavuzlu buğday, buğday özütü, çavdar, arpa, ekmek, pide , lavaş, pasta, kek , turta,kahvaltılık gevrek , kurabiye, bisküvi ve kraker, paketli patates kızartması , cips, bulgur, kepek, irmik ,makarna, erişte, işlenmiş et, et veya deniz ürünü taklitleri, baharat karışımları , çorba ve harçlar , sirke (Tam damıtılmış sirkeler gluten içermez) , sakız , soya sosu , bazı salata sosları , kuskus vs .
Gelecek hafta mutfağınızda kolay bulunan glutensiz besinlerden ve daha fazla beslenmemizin ruh sağlığına etkilerinden konuşacağız . Sorularınız varsa bana @doctor_fitzu instagram sayfamdan ulaşa bilirsiniz . Kendinize ve ruhunuza iyi bakın . Görüşmek üzere .