Eskiye dönüp baktığımızda tüm branşlarda Türkiye genelinde isim sahibiydik. Ne sporcu çıkardı bu şehir. Ne oldu da bu hale geldik bir kuyunun dibine itildik. Yok edildik. peki neydi bizi bu duruma getiren.
Sahipsizlik mi cahillik mi yoksa gözünü para bürümüş kan emiciler mi. Geldik bu günlere madalyonun bir yüzü idi bunlar günümüze gelindiğinde jenerasyon değişti. Daha bilgili daha çalışkan bir nesil başarıya aç kişiler çoğaldı.
Örnek tesisler çoğaldı. Branşlarda kıpırdama başladı. Özellikle futbolda bir çıkış yakaladık. Ona da sahiplenme tam değil. Altyapıda yetişen değerlerimizi hep başka takımlar sahipleniyor. Bizler buna engel olamıyoruz. Atletizm ve Judoʼda tekvandoda ve hentbolda çıkışlar başladı.
Bu işler için taşın altına elini koyan idealist yöneticiler helva yapmayı sporculara bırakmadan kendileri yapıp, “buyurun yiyin” diyorlar. Bu yapılanlar 3. ligteki İçel İdman Yurdu için de geçerli MERSİNİMİZİN futbolda şu an tek temsilcisi olan İçel İdman Yurduna sahip çıkılması gerekir. Sevgi değişmeyen bir değerdir.
Bu sevgi MİY ruhudur. Bu ruh temelde vardır. Bunun örneği taraftardır. Usanmadan ruhla desteğe devam ediyorlar. Bir gün mutlaka taşlar yerine oturacaktır. Haydi güzel MERSİNİMİN DEĞERLİ İNSANLARI taşın altına elini koyanlara inanalım destek olalım. Bu da madalyonun diğer yüzü idi. Şimdi soruyorum, “eskide mi kalalım yeniye mi omuz verelim” karar sizin. Bana soracak olursanız, “ tavuk mu yumurtadan çıkar yumurta mı tavuktan” , “ben anlamam” derim. Horoz misali vura vura yükselirim.
Bence siz de öyle yapın. Sağlık esenlik dileklerimle.