Uzun bir aradan sonra kısmi normalleşme sürecine yeniden merhaba dedik. Mekanlar açıldı , sosyal hayat için alternatifler gelişti ve bir çoğumuz kendini sokağa attı . Normalleştik sandık ancak ne olsa beğeniriz ? Normalimiz değiş.
Bildiğiniz üzere bir şeye alışmak, alışkanlık kazanmak zihnimizde 20 günde meydana gelen bir durumdur. Aynı eylemi, aynı hareketi 20 gün boyunca yaptığınızda 21. günde alışkanlık kazanmış olursunuz. Yani Pandemi ile değiştirmek zorunda kaldığımız çoğu davranışımız artık yaşamımızın yeni standartlarını oluşturmuştu . Bu sadece sosyal hayatımızda değil iş hayatımızda da aile hayatımızda da gerçekleşti. Teknoloji ile yaptığımız iletişim modelleri daha samimi haller kazandı,evde de aynı verimle hatta daha verimli çalışabileceğimizi öğrendik ,online eğitim sadece çocuklar için değil bizler için de kendimizi geliştirmemize olanaklar sundu . 90’lı yıllarda hayal ettiğimiz 20.yüzyılın teknoloji devrimi hayaldi derken Pandemi ile hazırlık yılını hızlandırılmış geçmek zorunda kaldık . Teknolojiyi hayatımıza kattık evet birde bu sayede araştırdık ve öğrendik ki tek ilacımız yine doğaymış . Yani bize doğadan geldiğimizi hatırlattı okuduklarımız , öğrendiklerimiz. Verilerin gösterdiğine göre insanlar özellikle Pandemi’yi daha kontrollü ve miniminize zararla atlatabilmek için hem de fazlasıyla boş zamanları olduğundan kişisel gelişime oldukça ilgi duydu . Bilinçlendik. Ruh sağlığımızı ve bedenimizi iyileştirmeninin kaynağının doğa da olduğunu keşf ettik .
Doğada olmak, hatta doğa manzaralarına bakmak bile öfkeyi, korkuyu ve stresi azaltıyor,olumlu hisleri artırıyor. Doğayla iç içe olmak sadece kendinizi duygusal olarak daha iyi hissetmenizi sağlamakla kalmaz, aynı zamanda fiziksel refahınıza iyi gelir, kan basıncını ve kalp atış hızınızı düzenler, kas gerginliğini ve stres karşıtı hormonların üretimine katkıda bulunur. Toplum sağlığı araştırmacıları Stamatakis ve Mitchell gibi bilim insanlarına göre ölüm oranlarını bile azaltabilir.
Her mutluluğun temeli iyi sağlıktır. Leigh Hunt
Hayatla Kalın